Mehmet TEKÇE
1970’li yıllarda yaşanan petrol krizleri, petrol
fiyatlarında arttışa neden olmuş ve bu durum, petrol ithal eden ülkelerde
maliyet artışlarına dolayısıyla maliyet enflasyonuna yol açmıştır. Bununla birlikte
artan maliyetler sebebiyle ekonomik durgunluk yaşanmış ve işsizlik artmıştır. (Maliyet
enflasyonunun ve işsizliğin birlikte artışına kısaca stagflasyon denir.)
Enerjinin dışa bağımlılığı, enerji
fiyatlarındaki dalgalanmalar beraberinde alternatif enerji kaynaklara yönelimi
sağlamıştır. Enerji kaynakları içindeki payı yüksek düzeyde olan fosil
yakıtlarının, ekonomik büyümeye ile birlikte talebinin artması CO2 salınımını
arttırmış ve bu durum küresel iklim değişikliğine neden olmuştur. Tüm bu
sorunlar alternatif enerji kaynaklarının özellikle yenilenebilir enerjiyi ön
plana çıkarmıştır. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmenin
alternatif maliyetini de göz ardı etmemek gerekir. Bu yazının temel amacı; yenilenebilir
enerji kaynaklarından biyoyakıtlar çerçevesinde değerlendirmektir.
Biyoyakıtlarda kullanılan temel kaynak, tahıl ürünleridir.
Tahıl ürünleri aynı zamanda temel besin kaynakları açısından da büyük öneme
sahiptir. Özellikle gelir dağılımı bozulmuş olan ülkelerde tahıl ürünleri
fiyatları daha kritik bir öneme sahiptir. Biyoyakıtların üretimi teşviklerle
sağlandığında tarım biyoyakıt üretim alanına kanalize edilecek bu durum
beraberinde tahıl ürünlerinin fiyatlarını arttıracaktır. Bununla birlikte artan
tahıl ürünlerinin fiyatları temel besin kaynaklarının da fiyatlarını doğal
olarak arttıracağından bu durum bireylerin satın alma gücünü azaltıcı etkiler
yaracak ve var olan yoksulluk derinleşmeye başlayacaktır. Ayrıca biyoyakıtların
katma değeri yüksek olduğundan dolayı gıda ürünü düşük katma değerli malların
işlenip satılması tercih dışı olacaktır. Peki sonuç? Enerji bağımlılığın
azalması ve çevresel kirliliğin sağlanması ancak kayıp daha büyük; kısmen temiz
çevrede yoksulluğun daha da derinleştiği bir dünya. Bu değişim kabul edilebilir
mi?
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)’dan
elde edilen tarım ürünleri bu durumun en iyi çözüm yöntemidir. Biyoyakıtlar
için tarım ürünleri GDO’lu tohumlar ile sağlanmalıdır. GDO
ürünlerinin en faydalı özelliği istenilen toprak tipine karşı uyumlaştırılması
ve ürünün var olan verimliliğinin üzerine çıkarılabilmesidir. Bu sayede
biyoyakıtlara ayrılan tahıl ürünleri için üretimi çok verimli tarımsal
arazileri işgal etmeden daha az verimli topraklarda üretimi
gerçekleştirilecektir. Bu sayede verimli topraklar korunmuş olacak ve temel
gıda ürünleri ile biyoyakıt ürünlerinin üretimi en etkin şekilde işlemiş
olacaktır. Dikkat edilmesi gereken husus biyoyakıtın temel kaynağını
oluşturacak GDO’lu tahıl üretimi, sıkı devlet denetimi altında işlemesi gerekir
ki GDO’nun insan sağlığına zararı minimize edilebilsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder