Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

28 Şubat 2015 Cumartesi

DÖRTLÜ ETKİLEŞİM: ABD, AVRUPA, PETROL VE ALTIN

Tuğberk Çiloğlu


Finansal piyasalarda oldukça hareketli günler yaşanıyor. Ekonomik veriler ardı ardına geliyor, beklentiler her gelen veriyle birlikte yeniden şekilleniyor. Piyasalarda bugünlerde yaşanan hareketliliğin ardındaki temel akımların niteliği değişmiş değil. Değişen sadece yeni verilerin ve haberlerin akımların şiddeti üzerindeki etkileri. Ekonomide neler oluyor, neler değişiyor bir göz atalım.

21 Şubat 2015 Cumartesi

İDEAL KÜRESELLEŞME

Tuğberk Çiloğlu


Küreselleşme olgusu çağımızın bir gerçeği. Dünya üzerindeki devletler, toplumlar, şirketler, çeşitli organizasyonlar ve bireyler her geçen gün daha hızlı bir şekilde küreselleşmeye entegre oluyorlar. Kuşkusuz, bu entegrasyon sürecinin en temel öğesi bilgi ve iletişim teknolojileri. Peki, ''küreselleşme'' dediğimizde ne demek istiyoruz? Soyut bir kavram olan küreselleşmenin somut olarak içini nasıl doldurabiliriz? Daha da önemlisi, küreselleşme dünya için iyi mi, kötü mü? Bu sorulara kesin cevaplar vermek oldukça zor. Her konuda olduğu gibi, bu konuda da siyah ve beyazlardan çok griler ağır basmakta.

14 Şubat 2015 Cumartesi

VADELİ DÖVİZ, SPOT DÖVİZ VE FAİZLER

Tuğberk Çiloğlu


Uluslararası Finans literatüründe üzerinde en çok durulan konulardan biri  vadeli döviz kuru, spot döviz kuru ve faizler arasındaki ilişki. Bu ilişki neden bu kadar önemli? Aralarında nasıl bir bağlantı var? Bu üçlünün biri değiştiğinde diğerleri neden ve nasıl değişiyor? Gelin, örneklerle açıklamaya çalışalım.

7 Şubat 2015 Cumartesi

DÖNÜŞÜMSEL BEKLENTİLER

Tuğberk Çiloğlu


Doğa bilimleriyle sosyal bilimler arasındaki en önemli fark nedir? Belki de bu fark, gözlenen (nesne) ve gözlemci (özne) arasındaki ilişkinin temel farklılığında yatmaktadır. Nasıl mı? Bir astronom, yıldızların hareketlerini teleskopuyla gözlemlerken, yıldızların hareketlerine etki edemez. Astronomun duygu ve düşünceleri ile, yıldızın hareketleri arasında kesin bir duvar vardır. Yaptığı araştırmanın sonucuna kendi duygu ve ideolojisini katamaz. Ne gözlemlerse, nesnel bir şekilde aktarmak zorundadır. Fakat, sosyal bilimlerde bu böyle değildir. Bir tarihçi, tarihin akışını değiştiren olayları kendi ideolojisine göre açıklayıp yorumlayabilir. Aynı şekilde bir iktisatçı da ekonominin işleyişini kendi dünya görüşüne göre açıklayabilir. Fakat, dikkat çekmek istediğim nokta bu değil. Okumaya devam edelim.